POT MU, PUT MU?
Geçmişte ortaya atılmış, şimdi ise tekrar “pot mu, put mu?” başlığıyla bir gazetede yazılmış bir iddiada deniliyor ki:
“Pot mu, put mu?
Muallim Kasım kardeşimizin geçtiğimiz Kasım ayında ziyaretimize gelip haberdar etmesiyle kat’î bir sûrette öğrendik ki: Hazret–i Bediüzzaman’ın ” Dehşetli bir put kırdım” şeklindeki sözü, bazı yayınevleri tarafından neşredilen Risâlelerde ” Dehşetli bir pot kırdım” diye yazılmış.
Duyunca, haliyle bizler de dehşete kapıldık. Zira, o cümledeki bir tek kelimenin değişmesiyle, asıl mânâ değişiyor, hatta zıddına inkılâp ediyor.” Yeni Asya, 9 Aralık 2010 L.Salihoğlu
* * *
Yazının internette dolaştırılan kısmında ise, Üstadın bizzat neşriyat için vazifelendirdiği Envar Neşriyatı sahibi de, diğer varisler de itham edilmektedir.
Bize internetten gelen suallerde; bu konuyu alakalı abilerden tahkik etmemizi ve işin aslını cevaplamamızı istemektedirler. Biz de elcevap diyoruz ki:
Aziz kardeşlerimiz,
Bu meseleyi, suali evvela Envar Neşriyat sahibi Ahmet Aytimur ağabeye sorduk, dediler ki: “Evet bu kelime put değil, pot’dur”.
Hem de Nur’un değerli alim talebelerinden olan Abdülkadir Badıllı ağabeye sorduk. o da “evet pot’dur” dediler..
Hem dediler ki: “Büyük lügatlardan olan Kamus-u Türki’de de ve TDK de aynen, “karşındakine saygı göstermeden yüzüne sözü söylemektir; hazırundan birine dokunacak bir söz söylemek.” manasındadır” dediler.
Biz de araştırmalarımız neticesinde pot olduğu kanaatine vardık. Kamus-i Türki sözlüğünde “pot” birkaç manaya gelmektedir. Şöyle ki:
Kamus-i Türki, Müellif: Şemsettin Sami, Sahip ve Naşiri: Ahmet Cevdet, Dersaadet: 1317 (1900-1901) İkdam Matbaası
Bu lugatda harfi harfine şöyledir:
“POT:
1. Kırma, buruşuk.
2- Dikişde iki taraftan biri ziyade gerilip, diğeri küçük bırakmakla hasıl olan şiş.
Pot yapmak,
Pot kırmak: Sözü nabemahal söylemek. Münasebetsiz söz söylemek. İstemeyerek hazırundan birine dokunacak bir söz söylemek.
İşi pot gelmek: Tersi gitmek, kırmalı, potlu.”
(Osmanlıca Kamus-i Türki tıpkı basım, 1574 sayfalık; Alfa Basım Dağıtım sh: 359)
Risale-i Nur Külliyatında ise “pot kırdım” şöyle kullanılmaktadır:
“Hem Ankara’da divan-ı riyasetinde pek çok meb’uslar varken Mustafa Kemal şiddetli bir hiddet ile divan-ı riyasetine girip, bana karşı bağırarak: “Seni buraya çağırdık ki, bize yüksek fikir beyan edesin. Sen geldin, namaza dair şeyler yazıp içimize ihtilaf verdin.” Ben de onun hiddetine karşı dedim: “Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduddur.” Dehşetli bir pot kırdım. Hazır meb’us dostlarım telaş ettikleri ve herhalde beni ezeceklerini tahmin ettikleri sırada, bana karşı bir nevi tarziye verip o mecliste hiddetini geri alması, âdeta dehşetli bir kuvveti ve hakikatı hissedip geri çekilmesi, ikinci gün hususî riyaset odasında: “Hücumat-ı Sitte”nin “Birinci Desise” içinde bulunan “Meselâ: Ayasofya Câmii ehl-i fazl u kemalden ilâ âhir…” cümlesinden başlayan, tâ “İkinci Desise”ye kadar, bir saat tamamen ona söyledim. Bütün hissiyatını ve prensibini rencide ettiğim halde bana ilişmemesi, hattâ taltifime çok çalışması, kat’iyyen bu üç cebbar fevkalâde kumandanların bu üç acib haletleri, âdeta Eski Said’den korkmaları, şübhesiz ki Risale-i Nur’un, ileride kahraman şakirdlerin şahs-ı manevîsinin hârika bir kuvveti ve Risale-i Nur’un parlak bir kerametidir.”
Emirdağ Lahikası-1 (246)
Bunları dikkatlice okuyunca mesele tavazzuh etmiş oluyor. Daha önceleri de ortaya atılan bu tarz garazkârane ithamlara dikkat etmek gerekir. İçinde bir hak varsa da çoğu inad ve garazkarlığa dayanmaktadır. Beni üzen, bu gibi hususlarda en hassas olarak bilinen kimselerce neşredilmesidir. Yoksa herkes çok şeyleri söylüyorlar. Elbette bizlerde tahkik edeceğiz. Fakat bu meselede konu rejim taraftarlığı ithamıdır. Yoksa bir kelimenin nasıl yazıldığı değil. Ayrıca itham ettikleri kelime de doğru değil.
Zaten okuyunca anlaşılıyor. Üstad o sözü nerede söylüyor? Başkanlık odasında. Kime söylüyor? Devlet başkanına. Ne diyor: “Hain”. Peki bu söz o mahalle uygun mu? Elbette hayır. İşte Üstad bu işe “Pot kırdım” diyor. Hem “put kırdım” diye bir tabir lügatlarda geçmemektedir.
Günümüz Türkçesinde bu kelime biraz da “hata yaptım” anlamında kullanılıyor ve anlaşılıyor. Belki karışıklığa bu sebep olmuştur.
Selam ve Dua ile
Mesut Zeybek